Yarın Cumhuriyet’imiz 89. yıldönümü. Tüm Milletimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun! Her ne kadar bugünlerde Cumhuriyet’imiz ve bu uğurda savaşan kahramanlarımızın unutulması, silinmesi için çalışılsa da biz biliyoruz ki özgürlüğümüzü, namusumuzu, dinimizi, vatanımızı 89 yıl önce bu uğurda hayatını kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun değerli silah arkadaşlarına, kahraman şehitlerimize borçluyuz. Televizyonlarda Cumhuriyet namına tek bir yayın olmasa da, Cumhuriyet Bayramını kutlamak çeşitli uyduruk sebeplerle yasaklansa da, Atamızın huzuruna çıkmamız engellense de biz Cumhuriyet çocuklarıyız ve gönlümüzdeki bu aşk asla bitmeyecektir, duymayan kalmasın!
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız her zamankinden daha kutlu olsun!
Tüm Türk Milletinin 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Gününü kutlar, savaşta kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızın mekanının cennet, toprağının bol olmasını dilerim.
Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti konumundaki İstanbul’u alarak boğazların kontrolünü ele geçirmek, Rusya’yla güvenli bir tarımsal ve askeri ticaret yolu açmak, Alman müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak denizden ve karadan Çanakkale’ye ve Çanakkale Boğazı’na saldırmışlardır. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve İtilaf Devletleri geri çekilmek zorunda kalmışlardır… devamını buradan okuyabilirsiniz
Son günlerde çok hoşuma giden bir akım var. İnsanlar günlüklerinde Atamızın Gençliğe Hitabesi‘ni yayınlıyorlar. Bunun kaynağını araştırdım ve “Kim olduğunu ve kimin soyundan geldiğini hatırla lütfen” diyen Müge Cerman‘ın yazısına ulaştım. Bu yazıyı gönülden destekliyor ve sizi yıllardır anlamını kaybetmeyen o anlamlı metin ile başbaşa bırakıyorum.
devamı…
Bir 10 Kasım sabahı daha… Hüzün çöküyor insanın içine… Kolay mı bir devletin kurucusu, bir ölüm kalım savaşının başkomutanı, milletin başöğretmeni, ilk reis-i cumhuru bundan tam 70 yıl önce hatıralarda yaşamak üzere bizi bize emanet ederek aramızdan ayrıldılar. Maalesef ölüm üzerine, bu büyük hakîkat üzerine insanın nutku tutuluyor, gözleri yaşarıyor, çok şey söylemek istiyor, kendini zorluyor, fakat ağzından bu büyük teessürünü ifade edecek kelimeler dökülemiyor. “10 İkinci Teşrin (Kasım) 1938 Perşembe sabahı saat dokuzu beş geçe Büyük Şefimiz derin koma içinde terki hayat etmişlerdir.” Başımız sağolsun. devamı…
Tamkarışık‘tan gelen mim’i geç de olsa cevapladığım için şuan ne kadar mutluyum bilemezsiniz. Son günlerde aşırı yoğun yaşam döngümde günlüğüme yazı yazarken bile kendimi şanslı hissederken beğendiğim bir mimi cevaplamanın verdiği hazzı siz düşünün :)
Mimin konusu son kitaplarımın fotoğrafını çekip siteye koymak. Bende sizin için iki kitabımı seçtim.
devamı…