Dün gece (3 Şubat 2007) büyük bir sevinç ve heyecanla ablam Ebru ile Bülent abiyi nişanladık. Meğer kız tarafındaki erkek kardeş olmak ne kadar zormuş :) Şaka tabi ki bu söylediğim. Sanki kaç defa ablamızı nişanlandırcaz ;) Size nişandan bir kaç kare ile dün geceyi anlatayım…
Öncelikle nişana gelen, gelemeyen, gönlüm sizinleydi diyen herkese en içten teşekkürlerimi iletmeyi bir borç bilirim. Yemekşenliği’nden Hülya’ya ise ayriyetten çok çok teşekkür ederim. Neden mi? Beni kırmayıp taa İstanbul’lardan İzmir’e gönderdiği güzel pastalar için :) Aşağıdaki resimleri kutuyu eve getirdiğim anda açarken çektim. Kutunun üzerindeki Yemeksenligi.com etiketine dikkat ;) Bu arada kendi sitesinde de bana göndermiş oldu bu hediyeden İzmir’e Hediyelerim diyerek bahsetmiş, mutlaka okumanızı tavsiye ederim.



Gelelim gecenin geri kalan kısmına. Ablamlar için gece güzel gitse de benim için işler baya bir zordu. eee kolay değil tüm gece boyunca fotoğraf çekmek, misafirleri bulup eve getirmek , evlerine bırakmak, evlerden yorgan döşek alıp getirmek, bunları yaparken misafirlerle ilgilenmek, kola-fanta ve pasta servisi yapmak vs. vs. (anlatırken bile yoruluyorum :) ) Fakat dediğim gibi biricik ablam için bu yaptıklarım az bile.
Gece aslında biz gençler için geç saatlerde başladı diyebilirim. Bakın örnek vereyim. Aşağıdaki fotoğraflarda henüz gecenin başlarıydı ve saat sekiz dokuz civarıydı. Henüz omuzlarım dik, fakir ama gururlu bir genç gibi geziyordum ortalıkta :)

Ben ve ablam
Bülent abi(damat) ve ben
Üçümüz beraber…
Zaman geçtikçe misafirler yavaş yavaş evlerine çekilmeye başladılar ve biz çekirdek kadro kaldık evde. Tabi bu anlar benim dağıtmaya başladığım anlardı. Sakın içtiğimi falan sanmayın, yorgunluktan dağıldım :) Bu dağıttığım anları “gecenin gülleri”yle çekindiğimiz şu resimden de anlayabilirsiniz :D
Resimdekiler üst sıra: Aslı, Ece, Serhat, Serap, Ben Alt sıra: ablam, Anneannem, Bülent abi Ortadaki velet ise kuzenim Furkan :D
Alttaki resim bizim kız tarafı aile meclisi. Suratımdaki mükemmel sırıtışa dikkat :D
Ve erkek tarafından bir kare…
Gece ilerledi ilerledi ilerledi… Erhan daha da çalıştı, didindi ve yoruldu. Sonuç mu? İşte yıkıldığım, artık evin bana dar geldiği ama yine de mutlu ve gururlu olduğum an. Elimde bir bardak çay ile mutfakta bir köşeye yığılmışım :)
Farketmediyseniz söyliyim, ilk fotoğraflarda boynumda görmüş oldunuz kravatı bir ara bir yerlere atmışım ve hala bulamıyorum :D
Ve Gecenin Sonu
Ablamın ve Bülent abi’nin bu güzel gecesinde bizimle birlikte olan fakat malesef tüm resimleri yayınlayamayacağım için burada kendilerine değinemediğim herkese sevincimizi paylaştıkları için teşekkür ediyorum.
Ablam’ın ve Bülent abinin ömür boyu mutlu olmasını istiyor siz okuyucularıma beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ediyorum
Esenlikler dilerim efendim…