Beyaz gömlekli ve bir şey söylemek üzere olan kişi benim. Merak eden varsa orada “gülelim arkadaşlar” gibi bir şey diyordum :)
Ankara’daki Türk Günlük (Blog) Yazarları olarak ikinci buluşmamızı gerçekleştirdik. 29 olarak planlamış olmamıza karşın 16 kişi katıldı. Ne mutlu ki sayının düşmesi buluşmanın mükemmelliğine gölge düşürmedi ve yine çok güzel vakit geçirdik. Hatta ilk buluşmada tanıştığımız için bu sefer daha koyu bir muhabbet vardı diyebilirim. Şimdi gelelim buluşmanın içeriğine…
- Barış Ünver
- Gülşah
- Taha İpek
- Ateş Keskin
- Veysel Semiz
- Erhan Yakut
- Serhat Çulhalık
- Hüseyin Mert
- M. Erdem Çorapçıoğlu
- Kaan Fakılı
- Ömer Şanlıer
- Erkan Hirik
- Ahmet Eroğlu
- Ahmet Orhan
- Alper Kâhya
- Ali Rıza Babaoğlan
Blog Ödülleri: Blog Ödülleri hakkında toplantının başında yaptığımız ufak kamuoyu yoklamasında 16 kişiden sadece 2 kişinin (Barış ve ben) memnun olduğunu gördük. İnanın bana ikimizin de ödül almış olmasının bu konuda hiçbir etkisi yoktur :)
Eleştiriler genelde iki ana başlık altında toplanıyordu. Birincisi yarışmanın yeteri kadar şeffaf olmadığı konusundaydı. Şeffaflıktan maksadımız yarışma sürecinde kimlerin oy verdiği, canlı olarak oy takibinin yapılması gerektiği gibi hususlar. Sonuçlar açıklandığında şu site şu kadar oy aldı demek kimseye inandırıcı gelmemiş. İkincisi ise sitelere oy verilirken belirli kriterlerin bulunması gerektiğiydi. Örneğin yakuter.com’a oy verirken tasarım, kodlama, standartlar, içerik vb. başlıklarda farklı puanlamalar olması gerektiği. Bazı arkadaşlardan “herkes oy vermemeli, oy verenler seçilmeli” şeklinde fikir geldi. Ne de olsa herkes günlükler hakkında yeterince bilgi sahibi değil ve sadece bu konudan anlayan kişilerin oy vermesi daha gerçekçi bir sonuç ortaya çıkartır. Tabiî bu söylediğim genel olarak herkesin ortak düşüncesi değil. Bence oylamaya herkes katılabilmeli. Biz bildirelim de değerlendirmesi Bloglama’ya kalmış.
Buluşmadan önce Barış’a Bilişim Hukukundan bahsedeceğimi söylemiştim. Gitmeden önce de konuyu ilgilendiren Türk Ceza Kanunu ilgili maddeleri (Bilişim Suçları 243, 244, 245,246) ve 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’u içeren 8 sayfalık dokümanın fotokopisini çektirdim ve buluşmada konuyu anlatmadan önce dağıttım. Merak edenler varsa buradan dosyayı indirebilirsiniz. Bilinmeyen pek çok konuya açıklık getirmeye çalıştım. Sanırım en çok ilgi çeken kısım 5651 sayılı kanunda geçen Bilgilendirme Yükümlülüğünden bahseden 3ncü maddeydi. Bu maddeye göre;
(1) İçerik, yer ve erişim sağlayıcıları, yönetmelikle belirlenen esas ve usûller çerçevesinde tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak bulundurmakla yükümlüdür.
(2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen yükümlülüğü yerine getirmeyen içerik, yer veya erişim sağlayıcısına Başkanlık tarafından ikibin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
Buluşmanın en çok beğendiğim, düşüncelere tereddütsüz katıldığım ve benimsediğim konu ise blog kelimesi yerine Türkçe bir karşılığını kullanma mevzusuydu. Hatta bu konuda ciddi adımlar atma kararı aldık. Örneğin Gülşah’ın Blogcu Forumu sitesinin ismini değiştireceğiz. Hatta yeni alan adı için söz verdim :) Bununla birlikte Kaan şurada bir tartışma ve doğruyu bulma ortamı yarattı. Düşüncelerinizi mutlaka belirtiniz. Ben en başından beri günlük demekten yanayım, onu da belirteyim.
- Erkan sitesinde masa başının ben ve Barış‘a ayrıldığını söylemiş ama aslında öyle değil. Biz masanın köşesindeydik ve boş diye oraya oturmuştum. İnanın başka bir anlamı yok oturduğumuz yerin.
- Ben başta olmak üzere Blogcu Forum’a yeteri kadar destek olmadığımız açıkça ortaya çıktı. Hep beraber desteğimizi artırmaya karar verdik.
- Buluşmadan sonra Hosta Piknik’te yediğimiz akşam yemeği (dönerler, pideler, tatlılar) oldukça güzeldi. Kaçırmanıza üzüldüm.
- Diğer buluşmada bilişim hukukundan sınav yok, merak etmeyin (atıf).
- Buluşma hakkında yazılan diğer yazılar; Kaan Fakılı, Gülşah, Erkan Hirik, Erdem Çorapçıoğlu, Sanal Duvar, Ne Yazsak, Wp Türkiye,Barış Ünver
Bir dahaki buluşmada görüşmek dileğiyle…